Sakarya Rehberi Kent54 Logo
 
    

 

 

 

 

 

Anket

Büyükşehir Belediyesinin Hizmetlerini yeterli buluyormusunuz?

Evet buluyorum

Hayır bulmuyorum


Anket Sonucu

 

“Kardeş kavgalarına son verilmelidir”       

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Birleşmiş Milletler (BM) İstanbul Somali Konferansı'' sonucunda, Cibuti Barış Anlaşmasının da unsurlarını oluşturan güvenlik, siyasi işbirliği ve yeniden inşa ve kalkınma alanlarında geleceğe yönelik uluslararası topluma güçlü bir mesaj verilmesi gerektiğini belirterek, ''Artık bu kardeş kavgasına bir an önce son verilmelidir. Konferans da bu kavganın bitmesini samimiyetle arzu edenlerin bir araya geldiği önemli bir fırsat teşkil etmiştir'' dedi.

Erdoğan, ''BM İstanbul Somali Konferansı''na katılan heyet başkanları onuruna Conrad Otelinde öğle yemeği verdi. Yemekte konuşan Erdoğan, uluslararası toplum tarafından konferansa gösterilen irade ve hassasiyetin Somali'nin istikrar ve huzura kavuşması adına son derece müspet ve kritik bir adım teşkil ettiğine olan inancını dile getirdi.

Somali'nin ne yazık ki sahip olduğu eşsiz kaynakların ve tabii güzelliklerin aksine, özellikle son 20 yıldır istikrarsızlık ve iç çatışmaların yaşandığı bir ülke olarak uluslararası kamuoyunun gündeminde olduğunu belirten Erdoğan, Somali'nin, sahip olduğu kaynaklarla sadece Afrika kıtası için değil dünya için de jeopolitik önemi olan ülkelerden bir tanesi olduğunu vurguladı.

Sorunun çözümünün bu mülahazanın ötesinde, insan olmanın erdemlerini ortaya koymaktan geçtiğini ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti:

''Somali halkının, dünyanın zengin ve müreffeh toplumlarındaki insanlardan farklı koşullara ve haklara sahip olmasının kabul edilebilir bir yanı yoktur. Türkiye olarak Somali ile kardeşlik ve dostane ilişkilerimizin başlangıcı Osmanlı İmparatorluğu'na kadar gidiyor. Bizi birbirimize bağlayan da esasen her türlü ticari, siyasi ve askeri yaklaşımlardan ziyade, sahip olduğumuz bu köklü tarihi ve kültürel yapıdır. İlginçtir, Somali'de kız çocuklarına verilen en yaygın isimlerden biri İstanbul'dur. Bu bakımdan konferansın İstanbul'da düzenlenmesi ayrıca anlamlıdır. Türkiye olarak Somali'ye gerek askeri, gerek ekonomik açıdan her türlü yardımı ve katkıyı verdik, vermeye de devam edeceğiz.

Ümit ediyorum ki, İstanbul Somali Konferansı, Somali'ye yapılan katkıların daha farklı boyut kazanması, bu katkıların bütün uluslararası toplum tarafından paylaşılması açısından yeni bir başlangıç olacaktır. Bu vesileyle, başta BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun olmak üzere, konferansa katılan bütün ülkelere ve misafirlere bir kez daha teşekkür ediyorum.

Değerli dostum Somali Cumhurbaşkanı Şeyh Şerif Ahmed, Cibuti Barış Anlaşmasını takip eden dönemde liderliğinizdeki geçici federal hükümet, mevcut bütün zorluklara rağmen barış ve uzlaşma yönünde belirli bir aşama kaydetmiştir. Bununla birlikte önünüzde ciddi zorluklar bulunduğu ortadadır. Barış içinde ve müreffeh bir Somali'nin inşası yönünde, güvenlikten siyasi istikrara kadar geniş bir yelpazede ciddi çabalara ihtiyaç vardır.''       

BM GENEL SEKRETERİ VE KATILIMCILARA TEŞEKKÜR       

Başbakan Erdoğan, toplantılarda bu sorunların bütün unsurlarıyla en üst düzeyde ele alındığını belirterek, ''BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun, hiç şüphesiz, Somali halkının barış, istikrar, kalkınma ve refah yönünde karşılaştığı engellerin aşılması, uluslararası toplumun da güçlü desteğini gerektiriyor'' dedi.

Çok taraflılığa atfettikleri önem neticesinde Türkiye olarak Somali konusunda da BM öncülüğündeki girişimlerin büyük önem taşıdığına inandıklarını vurgulayan Erdoğan, BM Genel Sekreteri'ne, konferansın düzenlenmesinde New York ve Nairobi'deki ekibin çabalarını başından beri memnuniyetle takip ettiklerini ifade ederek, konferansın gerçekleşmesinde belirleyici olan gayretleri ve siyasi kararlılıkları için şükranlarını sundu.

''Bugün konferansla Somali geçici federal hükümeti ve Somali halkına desteğimizi sözlerin ötesine geçecek somut şekilde göstermiş oluyoruz'' diyen Erdoğan, geçici federal hükümet ve Somali halkının bu desteğe gerçekten şiddetle ihtiyacı olduğunu söyledi.

Erdoğan, ''Bu hususlar gözönünde bulundurularak, konferans sonucunda Cibuti Barış Anlaşmasının da unsurlarını oluşturan güvenlik, siyasi işbirliği ve yeniden inşa ve kalkınma alanlarında geleceğe yönelik uluslararası topluma güçlü bir mesaj verilmesi gerekiyor. Artık bu kardeş kavgasına bir an önce son verilmelidir. Konferans da bu kavganın bitmesini samimiyetle arzu edenlerin bir araya geldiği önemli bir fırsat teşkil etmiştir'' dedi.

Konferansın hedeflerine ulaşacağına olan inancını dile getiren Erdoğan, Somali halkının yanında olduğunu ortaya koyan bütün katılımcılara teşekkür etti.



BAN Kİ-MUN’UN KONUŞMASI
       

Yemekte bir konuşma yapan Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Ban Ki-mun ise, ''Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri olarak Erdoğan'a vizyon sahibi liderliği ve konulara adanmışlığı nedeniyle teşekkürlerimi iletiyorum'' dedi.

Cibuti barış sürecinin Somali için barış yolunda iyi bir fırsat olduğunu belirten Ban Ki-mun, Somali'deki geçici federal hükümetin desteklenmesi gerektiğini, ancak bunun yanı sıra Somali'ye olan yaklaşımın da yenilenmesi ve bu konudaki eylemlerin güçlendirilmek zorunda olduğunu belirtti.

Konferansın bunları gerçekleştirmek için uygun bir zemin olduğunu vurgulayan Ban Ki-mun, geçici federal hükümetin barış ve uzlaşmaya katkısı olacağına inandıklarını ve BM'nin de desteğiyle bu hükümetin Somaliler için fırsatlar yaratarak, savaşla dolu geçmiş 20 yılın güvensiz ortamından uzaklaşmasını sağladığını anlattı.

Ban Ki-mun, ''Eğer Somali'de devlet kuruluşlarını inşa eder, güvenlik kuvvetleri ve iş dünyasını güçlendirirsek, Somali'nin genç nüfusuna bir gelecek vaat edebiliriz'' dedi.

Somali'deki deniz korsanları sorununun da işbirliği ile ele alınması gerektiğini anlatan Ban Ki-mun, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Bu konferans güvenlik ve yeniden yapılanma konularını ele alıyor, ama Somali'deki çok ciddi insani konuları da gözden kaçıramayız. Nüfusun yüzde 40'ının desteğe ihtiyacı var. Yardımlar zor ve güç koşullarda temin edilebiliyor. Enerji ve gıda piyasaları yükseldi, uzun vadeli ciddi bir krizle karşı karşıyayız. Birlikte çalışarak Somali halkına yardım etmek durumundayız.''       

BAŞBAKAN ERDOĞAN'A TEŞEKKÜR       

Ban Ki-mun, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve hükümetin bu konuları bilerek ve vizyon ile hareket ettiğini kaydederek, Şeyh Şerif Ahmed'in bu sabah yaptığı konuşmasında belirttiği konuların da açıklıkla konuşulup ele alınması gerektiğini bildirdi.

Başbakan Erdoğan'a bu konuda liderliği ve girişimleri için teşekkür eden Ki-mun, ''Erdoğan'a, sadece Somali konusunda değil, tüm dünyamızın şu anda karşı karşıya kaldığı zorlu durumlara karşı gösterdiği ilgiden dolayı teşekkür etmek isterim'' dedi.

Ban Ki-mun, bu konferansın Erdoğan ile tanışmak için iyi bir fırsat olduğuna dikkat çekerek, şöyle devam etti:

''O'nun, piyasalarda ve uluslararası piyasalarda değeri artmakta. Kendisini, girişimleri ve diplomatik çabaları dolayısıyla kutlarım. İran ve nükleer enerji, Güney Kafkaslar'da barış ve istikrar konularında özellikle liderliği ve girişimciliği, bu dünyayı bir araya getirme çabası, daha olumlu daha yapıcı uyumlu yapabilme girişimleri var.

Birbirimizi daha iyi anlayabilme, daha derinlemesine tanıyabilme, değişik kültür ve medeniyetlerin buluşması konusu giderek daha fazla destek görüyor, daha fazla derinleşiyor. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri olarak Sayın Erdoğan'a vizyon sahibi liderliği ve konulara adanmışlığı nedeniyle teşekkürlerimi iletiyorum.''

Erdoğan'ın liderliği ile Somali Konferansının İstanbul'da düzenlendiğini ifade eden Ban Ki-mun, Somali halkı ve hükümetinin de zorlukları aşıp, kendi ayakları üzerinde durabileceklerini ve ülkelerinde barış ve istikrarı temin edip, kurumlarını güçlendireceklerini kaydetti.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın verdiği yemeğe, Somali Devlet Başkanı Şeyh Şerif Ahmed ve Bosna Hersek Üçlü Başkanlık Konseyi Başkanı Haris Sladzic, BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Fransa Dışişleri Bakanı Bernard Kouchner de katıldı.

BASIN TOPLANTISI

Yemekten sonra bir araya gelen Başbakan Erdoğan ile BM Genel Sekreteri Ban Ki-Mun, ''BM İstanbul Somali Konferansı'' kapsamındaki ikili görüşmelerinin ardından basın toplantısı düzenledi.

Somali Konferansı nedeniyle devlet başkanları, hükümet başkanları, dışişleri bakanları ve ülke temsilcilerinin İstanbul'da toplandıklarını ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Dün ve bugün devam eden çalışmalar neticesinde İstanbul deklarasyonu yayınlanacak. İstanbul deklarasyonu ile birlikte Somali'ye Birleşmiş Milletler'in koordinesinde gerekli olan destekleri, insani anlamda en geniş şekilde, başta güvenlik olmak üzere eğitimden sağlığa varıncaya kadar her türlü desteği vermenin gayreti içerisinde olacağız. Türkiye olarak tarihi bir dostluğumuzun olduğu Somali'yi bu şekilde bırakmamız hiçbir zaman mümkün değildi. Elimizden gelen bu desteği vermek aynı zamanda bizim bir tarihi görevimiz. Tarihi dostluk ve kardeşliğimizin gereği olarak bunu yerine getireceğiz.''

Başbakan Erdoğan, 1993'te Türkiye'nin Somali'de güvenlik güçleri ile yer aldığını ve oradaki barışa katkıda bulunmaya gayret ettiğini anımsatarak, şunları kaydetti:

''Fakat hala Somali'de barış zemini oluşmamış olması bir sıkıntı. Fakat her geçen gün bir mesafenin alındığı ortada. Temenni ederiz ki, bu İstanbul Konferansı bu iş için önemli bir sıçrama olacaktır. Önemli bir adımın atıldığı zirve olacaktır ve bunun takipçisi de bizler olacağız. Ban Ki-mun'un bu konferansta bizzat İstanbul'da bulunmuş olması ve bu işin Birleşmiş Milletler olarak takibi noktasında ortaya koyacakları misyon, inanıyorum ki bu süreci hızlandıracaktır.''       

“ERDOĞAN ÖNDERLİK ETTİ”

Toplantıda konuşan BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun ise, Türk Hükümetine ve özellikle Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a, barış ve gelişme konusunda Somali'ye ilgisinden dolayı teşekkür etti.

Ban, Türkiye'nin liderliği ve Başbakan Erdoğan'ın dinamik dışişleri politikasıyla Türkiye'nin diplomatik girişimlerini genişlettiğini ve önderlik yaptığını söyledi.

Türkiye'nin barış ve istikrar gibi konularda açılımlar sağladığını ve girişimlerde bulunduğunu belirten Ban, bu toplantıya katılmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Ban, Somali Cumhurbaşkanı Şeyh Şerif Ahmed ile toplantı yaptığını ve Başbakan Erdoğan ile de görüştüğünü ifade ederek, şöyle devam etti:

''Uluslararası topluluğun Somali devletine ve halkına nasıl yardımcı olacağını görüştük, çünkü Somali son derece zor günler yaşamakta. Her şeyden önce ülkede güvenliğin sağlanması, kurumların güçlendirilmesi gerek. Sosyal ekonomik ilerleme kaydetmesi gerek Somali'nin. Böyle çalışmaları hep uç güçlere karşı yapmak durumundayız ve uzun yıllar uluslararası camia bu konuya eğilmekle beraber, şu anda Somali son derece önemli bir dönemi yaşamakta. Bizden de desteğe ihtiyacı var. Şeyh Ahmed'in ve geçici federal hükümetin güçlendirilmesilazım.''

Geçen yıl Brüksel'de BM ve uluslararası toplumun bir konferans düzenlediğine ve o zamandan bu yana ilerleme kaydedildiğine işaret eden Ban, ''Somali'nin geçici federal hükümeti ilerleme kaydetti, Cibuti Anlaşması çerçevesinde. Biz, Cibuti Anlaşmasının tam uygulanmasını istiyoruz. Gelecek sene ağustosa kadar Cibuti Anlaşması çerçevesinde geçici federal hükümete mali, lojistik destek vermeliyiz ve AMISOM'u desteklemeliyiz. Somali ulusal güçlerini ve polis güçlerini desteklemeliyiz ve onların sosyo-ekonomik durumlarını iyileştirmelerine yardımcı olmalıyız'' şeklinde konuştu.

Ban, milyonlarca insanın gıda güvenliğinden yoksun olduğunu belirterek, bu kapsamda Türkiye Cumhuriyeti'nin katkılarını takdirle karşıladığını ifade etti.       

''TÜRKİYE, BÖLGEDE DİYALOĞU GELİŞTİRMEYE ÇALIŞIYOR''       

Türkiye'nin genişleyen diplomatik girişimleri hakkında da düşüncelerini dile getiren Ban Ki-mun, şunları söyledi:

''Yüzyıllar boyunca ülkeler ve kültürler arasında köprü olmuş bir ülkesiniz. Sizler bölgede diyaloğu geliştirmeye çalışıyorsunuz, iletişim kanallarını açmaya gayret ediyorsunuz, Kıbrıs'ta, Orta Doğu'da, Orta Asya'da ve Kafkasların güneyinde.

Türkiye, Brezilya ile birlikte önemli bir girişimi başlattı ve uluslararası toplumun İran'ın nükleer program geliştirmesini barışçıl bir şekilde halletmesi yolunda adımlar attı. Geçen hafta gerçekten liderliğinizi göstererek, istikrarlı komşuluğu desteklediniz. Sizin desteğinizi ve liderliğinizi Medeniyetler İttifakı'nın Rio de Janerio'da gelecek hafta toplanacak olan yerde de sürdürmenizi bekliyorum. Gerçekten bu vizyoner Başbakanınızı takdir ediyorum. Özellikle kültürler ittifakı, bütün dünyadan destek almaya devam etmekte, Amerika Birleşik Devletleri dahil olmak üzere. Bu üçüncü foruma, Rio de Janerio'ya katılacaktır Amerika da. Umarım bu ortak girişimlerimize katkıda bulunan bir husus olarak medeniyetler farklılığı, geleneklerin farklılığı arasındaki mesafeleri kısaltacaktır bu girişim.

Dünyada aşırı uçları görmeyeceğimiz, şiddeti, olmayacak şeyleri elemine edeceğini umuyoruz. Bu şiddet, değişik kültürlerin, medeniyetlerin birbirlerine gereken anlayışı göstermemesinden kaynaklanıyor. Eminim bu forum büyük başarı getirecek. Başbakan ve ben bu konuları ele aldık. İşbirliği yaparak birlikte çalışmaya devam edeceğiz.''

SORULAR

Başbakan Erdoğan ile BM Genel Sekreteri Ban Ki-Mun, daha sonragazetecilerin sorularını cevaplandırdılar.

Erdoğan, bir gazetecinin, ''Gündeminizde sadece Somali olmadığı, İran'da imzalanan uranyum anlaşmasının da konuşulduğu aşikar.. 'İran'a yaptırımlar sürece katkıda bulunmaz' şeklinde kamuoyunda yaklaşımlar var. Bu konuda görüşlerinizi alabilir miyiz?'' sorusu üzerine, görüşmede, İran'ın nükleer programıyla ilgili konuların da ele alındığını söyledi.

Görüşmede, Somali'yi önemsediği için ağırlıklı olarak Somali konusunu gündeme getirdiğini ifade eden Erdoğan, İran'ın nükleer programıyla ilgili yapılan çalışmaların ciddi manada takipçisi olduklarını ve İran parlamentosunun alınan kararları ve atılan imzaları desteklediğini ifade ettiklerini söyledi.

Erdoğan, İran'ın daha detaylı mektuplarını 24 Mayıs'ta Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'na yazacağını anımsatarak, ''Bütün olumsuz yaklaşımlara rağmen İran'ın olumsuz yanıt vermemesi bana göre diplomasi açısından her türlü takdirin üstündedir. Bizim de temennimiz başından itibaren oydu. Bazı olumsuz yaklaşımlar olabilir, bunlara aynı şekilde yanıt vermek doğru olmayacaktır. Biz şu anda attığımız imzanın gereği neyse bu konuda Türkiye ve Brezilya olarak gerekli görüşmeleri, konuşmaları her yerde yapıyoruz. Şu ana kadar 9 ülkenin liderini telefonla aradım, bunun yanında 26 ülkenin liderine de mektuplar yazdık. Fakat devam ediyoruz, görüşmelerimi sürdürüyorum, Dışişleri Bakanım görüşmelerini sürdürüyor, Brezilya da görüşmelerini devam ettiriyor'' şeklinde konuştu.

Atılan adımın diplomasi zaferi olduğunun görüldüğünü ifade eden Erdoğan, ''Bu zafere kimsenin engel olamaması lazım, uluslararası camianın buna destek olması lazım. Bu 10 maddelik bildirgeye hakikaten İran uymayacak olursa, ondan sonra neler yapılacağını konuşuruz ve özellikle Viyana grubunun hassasiyeti çok çok önemli'' diye konuştu.

Mektubun ardından 1 ay içinde 1200 kilogramlık az zenginleştirilmiş uranyumun Türkiye'ye teslim edileceğini, bir yıl içerisinde de 120 kilogramlık uranyum yakıtının Viyana Grubu tarafından Türkiye'ye teslim edileceğini anlatan Erdoğan, Türkiye'nin 120 kilogramlık yakıtı İran'a, 1200 kilogramlık az zenginleştirilmiş uranyumu da Viyana Grubuna teslim edeceğini kaydetti.

Erdoğan, ''Asıl süreç bu. Gelip de 'barışçıl amaçlarla İran yine uranyum zenginleştirmeye devam edecek', bunu eleştiri konusu yapmak doğru olmaz. Çünkü bu barışçıl amaçlarla uranyum zenginleştirmesi yapmak her ülkenin en doğal hakkıdır. 'E bu niye yüzde 20 denirse, bu da doğru değil. Burada teknik olarak aldığımız bilgiler şudur, yüzde 20 olursa şu kadar kullanılacaktır, yüzde 10 olursa şu kadar kullanılacaktır. Bunların üzerinde durmak çok çok doğru değil. Süreç içinde 10 maddelik bildirgede ne varsa takipçisi olacağız'' diye konuştu.       

TÜRKİYE'NİN 2016 AVRUPA FUTBOL ŞAMPİYONASI ADAYLIĞI       

Bir gazetecinin, ''Türkiye'nin 2016 Avrupa Futbol Şampiyonası adaylığı gündemde. Bu kez alabilecek miyiz?'' sorusuna Erdoğan, şu yanıtı verdi:

''Hiçbir ülkenin yapmadığını şahsen ben yaptım ve 2016 Avrupa Şampiyonası ile ilgili en büyük taahhütlerin altına bir ülke başbakanı olarak ben girdim. Yani bu akşamki final maçına gitmiyorum diye burada olumsuz bir yaklaşımın içerisine girmek veya bazı medya grubunda yer aldığı gibi 'ümitsizliğe girdiği için gitmedi' yaklaşım tarzlarını içeriden vurmak gibi algılıyorum. Kendi içimizden birbirimizi vuruyoruz, bunlar doğru değil. Biz yazılı olarak bu konu ile ilgili taahhüdümüzü bildirdiğimiz gibi gerekli görüşmeleri yaptık. Temenni ederim ki Türkiye'ye bu verilir ve Türkiye de bunu en başarılı şekilde organize eder. Bundan kimsenin şüphesi olmasın.''

Başbakan Erdoğan, bir gazetecinin, ''Bu konferansın sonucu nedir? Türkiye'nin bazı askeri güçleri veya polisi eğiteceğini duyduk. Bunu açar mısınız?'' şeklindeki sorusu üzerine de şunları söyledi:

''Bizim şu anda gerek komşu ülkelerde gerek farklı yerlerde ihtiyaç duyulduğu zaman verdiğimiz eğitimler var. Afganistan'da verdiğimiz, Irak'ta da verebileceğimizi teklif ediyoruz. Burası ile ilgili gerek polis gerek asker eğitimi noktasında talep edilmesi halinde yapabileceğimizi kendilerine bildirdik ve buna da hazırız. Kaldı ki, ülkemizde ayrıca birçok ülkeden gelip bizden eğitim alan ve hatta bizim askeri okullarımızda ve polis akademilerimizde eğitim yapan öğrenciler var. Dersini alır ve mezun olur.''       

''KORSANLIĞI BİTİRMEK DURUMUNDAYIZ''       

BM Genel Sekreteri Ban Ki-Mun da bir soru üzerine, Somali'de barış ve istikrarın oluşmasını temin etmek gerektiğini ifade etti.

Ban Ki-Mun, şunları kaydetti:

''Somali halkına iş ve aş temin etmemiz lazım ki, ekonomik ve toplumsal gelişme sağlansın. Somali devletinin ulusal silahlı kuvvetleri ve polis kapasitesini artırmamız lazım. Bunu yaparken AMISOM'u güçlendirmemiz lazım. 6 bini aşkın asker kuvveti AMISOM şemsiyesi altında. Somut tedbirler alarak korsanlığı bitirmek durumundayız. Bu korsanların faaliyetlerinin ceza görmesi ve adalete teslimi sağlanacak. Kenya, Seyşel ve Tanzanya gibi ülkelerde korsanların tutuklanarak adli makamlara sevk edilmesi konusunda mutabık kaldık. Şu anda kapsamlı bir şekilde Somali hükümetine ve halkına yardımcı olmaya çalışıyoruz.''

 

 


Yorumlar
Kardeş kavgalarına son verilmelidir
Tüm Yorumlar ( 0 )  /  Yorum Yaz
Yorum Yok

Yorum Yaz
Ad Soyad


E posta


Yorum

450 karakter kaldı
   

 

 

Powered By Bilkod Bilişim

 

Lütfen Bekleyiniz